iOS 13 hayat tarzımızı nasıl etkileyecek?

Apple’ın her yıl düzenlediği WWDC (Worldwide Developers Conference – Dünya Geliştiriciler Konferansı) hem iOS geliştiricilerinin hem de Apple ürünlerini kullananların dört gözle beklediği bir etkinlik. 2019 Haziran’ında düzenlenen bu yılki etkinlikte duyurulan yeniliklerden biri de iOS 13.

Peki, içerik üreten ve tüketen kadınlar olarak iOS 13 hayatımızda neler değiştirecek?

Öncelikle belirteyim. Bu incelemede teknik bilgilerden ziyade yeni özelliklerin yaşam tarzımızı ve işimizi nasıl etkileyeceği üzerine odaklanmak istiyorum. Teknik konuları teknoloji insanlarına bırakıyorum 🙂

Koyu Mod

iOS 13 denildiğinde akla gelen ilk özellik şüphesiz Koyu Mod. Ekran parlaklığının gözleri yormayacak şekilde ayarlanabildiği ve iOS 9.3 ile tanıştığımız Night Shift’ten sonra şimdi de Koyu Mod ile hem karanlık tema sevenler hem de göz sağlığına önem verenler iPhone’larını dilediği gibi kişiselleştirebilecek. Koyu Mod, geceleri otomatik olarak devreye girecek şekilde ayarlanabildiğinden gece yarısı uyanıp Instagram’da son paylaştığınız gönderiye kaç beğeni geldiğine bakmak isterseniz, çok daha rahat bir deneyim sizi bekliyor olacak. Ayrıca belirteyim, siyah her zaman daha şıktır!

Portre ışığı denetimi ve High-key mono özelliği

Portre moduna bayılıyoruz. Kendimizi fotoğrafçı gibi hissetmemizi sağlayan portre modunda her bir portre ışığının efektini dilediğimiz oranda ayarlamak mümkün olacak. Bir diğer yenilik de high-key mono olarak bilinen yeni arka plan özelliği. Bu sayede portre modunda çekilen fotoğraflara tek renk arka plan ekleyebileceğiz. Daha çarpıcı ve etkili portreler garanti gibi görünüyor.

Fotoğraflar

Anı biriktirmeyi, 2 yıl önce aynı tarihte ne olmuş görmeyi, öncesi-sonrası yapmayı seviyoruz. Fotoğraflarımızdan kolaj hazırlamak ve özel günlerde bir tür zaman tüneli oluşturmak hoşumuza gidiyor. Yenilenen fotoğraflar sekmesi tüm bunları daha da kolaylaştıracak gibi görünüyor. Anıların gün, ay ve yıllara göre derlenmiş halini bulmak mümkün olacak.

Aygıt içi yapay öğrenme teknolojisi kullanan fotoğraflar sekmesinin en hoşuma giden yanı birbirine benzeyen fotoğrafları gizleyebilecek olması. Bir kareyi yakalamak için onlarca kez çektiğiniz benzer fotoğraflardan en iyisini ön plana çıkacak olan özellik aynı zamanda faturalar ve ekran görüntülerini de kaldırarak sadeleşmiş ve en iyiye odaklanmış bir kullanıcı deneyimi yaşatacak.

Video ve fotoğraf düzenleme özellikleri

Uzun zamandır beklediğim video düzenleme özellikleri iOS 13 ile sonunda geliyor. Fotoğraflarda döndürme, kırpma ve otomatik iyileştirme yapabiliyorduk ancak videolar için bu mümkün değildi. Videoları düzenlemek istediğimizde başka bir uygulamadan destek almak gerekiyordu. Bu da tabi video üretim sürecini arttırıyordu. iOS 13 ile videolarımızı da iyileştirebilecek, sağa sola döndürebilecek ve dilediğimiz gibi kırpabileceğiz.

Video içerik üreticilerinin en keyif alacağı özelliklerden biri bu olacak diye düşünüyorum. Benim gibi iPhone’unu içerik ve video üretmek yani kendi markasının sosyal medyası için mini videolar çekmek veya kişisel bloguna içerik girişi yapmak için kullananlar açısından video düzenlemek artık daha pratik olacak. Özellikle Youtuber ve sosyal medya yöneticilerinin de bu özellikten bol bol faydalanacağını tahmin ediyorum.

Apple Sign-in özelliği

Şifre oluşturma adımlarından şikayet etmeyenimiz yok sanıyorum. Herhangi bir uygulamaya kayıt olurken uygulamanın tercihine göre kiminde minimum 6 karakter, kiminde mutlaka bir büyük bir küçük harf, kiminde sadece rakam veya sadece sayı gibi farklı şifre oluşturma sistemleri sonucu hafıza depomuzun büyük bir bölümü şifrelerle doldu ve taştı. Bu noktaya kadar Google Keep konusunda yardım alırken artık farklı 64533 şifreye ihtiyaç duymayacak olmak mükemmel. Kullanım kolaylığı açısından iOS 13’ün en büyük fark yaratacağı konu bence bu. O sebeple daha detaylı anlatmak istiyorum.

Normalde bir internet sitesi veya uygulamaya girerken farklı şifreler oluşturuyor, form dolduruyor ve hatta belirli aralıklarla bu şifreyi değiştirmek zorunda kalıyoruz. Apple Sign-in ile bütün bu deneyim radikal bir şekilde değişiyor.

Apple ile Giriş Yap seçeneği ile Apple ID’nizi kullanarak yapmanız gereken tek şey Face ID veya Touch ID onayı vermek olacak.

Peki Apple ID ile giriş yaptığımda uygulama geliştiriciler benim hangi bilgilerime ulaşacak?

Uygulama sizden sadece adınızı veya e-posta adresinizi isteyebilir. E-posta adresinizi vermek veya vermemek de size kalmış. Zira paylaşmak istemezseniz Apple tarafından size atanan ve tüm verilerinizi güvende tutan anonim bir adres ile uygulama geliştirici e-posta adresinizi öğrenmeden size ulaşabilecek. O adres üzerinden Apple ID’ye kayıtlı mail adresinize yönlendirme yapılacağından hem iletişim sekteye uğramayacak hem de en az bilgi paylaşımında bulunmuş olacaksınız.

iOS 13 ile gelen daha pek çok özellik mevcut. Örneğin Haritalar sekmesinde 3D deneyimi mümkün olacak ancak şimdilik bu yıl ABD’deki belirli şehirlerde kullanıma sunulacakmış. İki AirPods’u aynı cihaza bağlayarak birlikte aynı şarkıyı/filmi dinleyebileceksiniz. Bu özellik birlikte spor yapanlar için çok keyifli olabilir. Motivasyon artırıcı bir çalma listesini paylaşarak koca bir spor salonunda aynı listeyi dinlemek isteyen spor arkadaşları sanıyorum büyük keyif alacak.

iOS 13 ile Siri, gelen mesajları size sesli okuyabilecek. Dolayısıyla sürekli mesajlaşıyorsanız işinize ara vermenize gerek kalmadan mesajları AirPods ile dinleyebileceksiniz.

Memojiler, çıkartmalar, anımsatıcılar, yenilenen CarPlay kontrol paneli ve çok daha fazlası ile iOS 13 hayatımızı ciddi oranda zenginleştirmeyi vadediyor.

Sonbahara az kaldı. Bakalım kullandıktan sonraki düşüncelerimiz ne olacak 🙂

Gizem Aydoğan

Mahmure, Ağustos 2019

İlgili içerikler